Anlat! Yüreğime damlat gözyaşını. Alma ahımı, anla
parmak ucumda acı! Bu kaçıncı suskunluğum, tebessümler
yalancı, kanattığın yeter artık açma yaramı.
Bundan altı sene evveli yalnızlıktı dostum, nası
arkadaşlar seçeceğimi sanırım bilmiyordum, önce
gözlerimi bağladı konuşmamı yasakladı, kulaklarım
sağırdı evet, kayboldum!
Umudum tek sarımda saklı, bana sevgi yasaklı, o
masalda mutluydum bilirsin harikalar diyarı. Sevmiştim
o yarı, ipi çok sıktım kaçtı. Hancı doldur hal-i
ruhuma içeyim gayrı.
Tanıdık tanımadık herkese duyururum.
şeref duyarım yazdığım mektubu okurum.
Biletim kesilmiş yolcuyum, son yolculuğum.
Gitmeden keser bırakırım kalır burda sol kolum!
Anlatmakla bitmedi sancılandı dilim, atma maphusa beni
ben suçlu değilim. Tak boğazıma ipini, yada kes
bileğimi, sensizlikle yaşayacağıma ölüme gidem daha
iyi...
Dün gece yine kaldırımları arşın ettim. Kendime
karanlık geçmişimden bahsettim. Odak konum en son aşk
oldu, durdum orda! Vitesimi geriye taktım, daha
ileriye gidemedim.
Mezarımı kazdım, taşını kapımın önüne koydum, beni
öldüren bendim, hepsi buydu. Yıldızlar buğuluydu,
görmedim ışığı, düzeltemediğim hatalarım getirdi kışı.
Kurtarıcımdın, dedin ya artık ben varım bu
mutlulukla ben sil baştan yeniden yaşarım.
Ama olmadı anlatamadım sana derdimi, geçmiş
renklerimin sarısındaydım dinlemedin yeşili.
çekip gitmişsin göremedim karanlıktı. Geri dönemezsin
artık, arkadan kitli kapı. Kazın ayağı çoktan kırıldı,
gülücükler asıktı, gözlerimle deniz yarattım, yüzmeye
halim kalmadı!