Benim de evimde bir peri var
Dökülen oluklardan
Onu buldum, bir çatıda
Yanıp kavrulan treninde
Sabah vaktiydi, kahve kokuyordu
Her yer kaplıydı buzla
Saklanmıştı, bir kitabın altında
Ve ay sarhoş oldu
Benim de evimde bir peri var
Ve treni yanmış
Belki de biliyor uçamayacağını
Bir daha asla uçamayacağını
Ondan önce başkaları denedi
Senden önce başka biri vardı
Onu buldum kanatlarının altına kıvrılmış
Ve düşündüm üşüdüğünü
Benim de evimde bir peri var
Raflardan boşluğa bakıyor
Televizyon izleyip
Dışarıda savaş olduğunu düşünüyor
Çeşitli dergiler okuyor
Ve evde kalıyor
Pencerede, sayıyor saatleri
Pencerede, saatleri sayıyor
Benim de evimde bir peri var
Ve öğle yemeğini yerken
Kavrulmuş kanatlarıyla ses çıkarıyor
Ve biliyorum ki o iyi değil
Ama tercih ederim onu öpmeyi
Ya da tutmayı parmaklarımda
Benim de evimde bir peri var
Uçmak isteyen, ama uçamayan